Diyabet komplikasyonları, genel anlamda diyabete bağlı olarak oluşan hastalıklara verilen isimdir. Bu anlamda iki türe ayrılmaktadırlar. Diyabetin akut ve kronik komplikasyonları isimleri verilen bu iki tür, farklı şekilde ortaya çıkabilen farklı hastalıkları temsil etmektedir.

Her bir hastalık diyabet kaynaklı olsa da farklı şekillerde belirti verebilir ve bu anlamda tanı yöntemleri ve tedavileri de değişiklik gösterecektir.

Diyabet komplikasyonları diyabete yönelik olan testlerin sonuçlarında ortaya çıkan yüksek veya düşük değerlerle tehlikeleri anlatmaktadır. Bu anlamda birkaç test göze çarpar. Diyabet komplikasyonu testleri arasında şunlar verilebilir;

1. HbA1c Testi:

   Kan şekerinin 3 aylık durumu hakkında genel bilgi vermektedir.

2. Hassas CPR testi ve Kan yağ paneli testi:

   kalp ve damar hastalıklarının gelişme düzeyini göstermektedirler.

3. Homosistein:

   İnme riskinin düzeyini ve genel anlamda damarların durumunu gözler önüne serer.

4. İdrar testleri:

   Üre, ürik asit, tam idrar, kreatinin ve mikroalbüminüri testleri olarak ayrılırlar ve böbreklerde gelişebilecek hastalıkların habercisi konumundadırlar.

Bu testlerin düzenli bir şekilde veya gerektiği takdirde yapılmasına doktorunuz karar vermektedir. Testlerin sonuçlarına uygun olarak farklı komplikasyonların tehlikesi mevcut görülürse, yeni bir ilaç verilebilir, yeme programınız değiştirilebilir ya da farklı anlamda bir hastalık bulunması durumunda yeni hastalığa yönelik tedavilere başlanılabilir.

Kardiyovasküler hastalıklar, diyabet komplikasyonları arasında sık rastlanan hastalıklardan biri olarak kontrolsüz diyabet kaynaklıdırlar. Bu anlamda bu hastalıklardan birinin oluşması sonucunda kalp krizi, inme, arter daralması gibi durumlar ortaya çıkabilmektedir. Bu anlamda genel olarak yağ ve şeker seviyesinin kalp kasında bulunan hücrelerde oluşturmuş olduğu etkiler sebebiyle ortaya çıkmaktadırlar. Bu anlamda diyabetli hastalarda görülme olasılıklarını oldukça fazla olduğundan da bahsetmek mümkündür.

İşitme bozuklukları, özellikle diyabete sahip kişilerde oldukça fazla görülmekte olan bir diğer hastalık olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu anlamda özellikle diabetes mellitus diyabet türü görülen kişilerde daha fazla rastlanmasının yanı sıra diyabetli yetişkinler arasında yürütülen çalışmalardan alınan verilere göre şeker hastalığı olan 399 kişiden 21’inde işitme kaybı ya da işitme kaybı başlangıcına dair bulgulara rastlanmıştır.

Alzheimer, bir nöroloji hastalığı olarak diyabete sahip kişilerde görülme oranı oldukça yüksektir. Bu anlamda özellikle Tip 2 diyabetin demans riskini arttırdığı bilgisi de edinilmiştir. Bu hastalıktan korunmak için de kan şekeri seviyesinin iyi bir şekilde kontrol edilmesi önemli alanı kaplamaktadır.

Psikolojik bir sonuç olan depresyon şeker hastalığına sahip bireyler arasında oldukça fazla görülen bir diğer komplikasyondur. Hem Tip 1 diyabet hem de tip 2 diyabete sahip kişilerde depresyon görülme riskinin daha fazla olduğu, yapılan araştırmalar sonucunda kanıtlanmıştır.

Bu anlamda durumun genel sebebi yeme programları ve korku ya da endişe gibi durumlara bağlı olarak diyabet hastalarında psikolojik sonuçların ortaya çıkabilmesidir.

Diyabetik ayak ise sinir hasarları ya da aynı şekilde gelişebilecek kan akımı bozukluklarından doğabilecek bir diyabet komplikasyonudur. Bu anlamda kesiklerin ve yaraların oldukça ciddi sonuçlar doğurabilecek komplikasyonlara yol açtığı da bilinmektedir. Bu durumun ilerlemesiyle de ampütasyona gidilerek şeker hastasının sağlığını kurtarılabilmesi adına bacakların ya da ayakların kesilmesi gerekebilir.

Cilt hastalıkları da diyabete sahip bireylerde oldukça fazla görülmekte olan bir diğer komplikasyondur. Buna göre diyabetin bazı türlerinde belirtilerden biri de ciltte aşırı kuruluk olarak sayılabilmektedir. Bunumla birlikte mantar oluşumları ya da bakteriyel sorunlar görülebilmektedir.

Böbrek hasarı ise diyabetli hastalarda en çok görülen olumsuz komplikasyonlardan biridir. Buna göre diyabetin, böbreklerde bulunan atık filtreleme işlevine zarar verebileceği bilinmektedir. Bu anlamda uzun süre tedavi edilmeden ilerleyen kontrolsüz şeker gibi durumlar böbrek yetmezliğine sebebiyet vererek diyalize ya da böbrek nakline gereksinim duyulabilir. Böbrek hastalıklarının önlenmesi için ise kan şekerinizi düzenli seviyede tutmanız oldukça önemli bir unsur olarak sayılabilir.

Kan içerisinde bulunan yüksek şeker seviyeleri, sinirleri beslemekte olan kılcal damarların duvarlarında problemlere yol açabilmektedir. Bu anlamda da özellikle bacaklarda sinir hastalıkları baş göstermektedir.

Sinir hasarları genel anlamda ayak parmaklarında başlayarak yayılırlar. Belirtileri ise karıncalanma, uyuşma ya da ağrı olarak sayılabilir. Bu durumun tedavi edilmeden devamlılığı sağlandığında ise belirli uzuvlarda his kaybı oluşabilir.

Aynı şekilde sindirim sisteminde de hasara yol açabilen sinir hasarı, bulantı, kabızlık, kusma veya ishal ile kendini gösterebileceği gibi erkek diyabet hastalarında erektik bozukluklar da ortaya çıkabilmektedir.

Diyabet komplikasyonları farklı şekillerde kendini gösterse de bunlar için önlemler alabilmeniz mümkündür. Buna göre öncelikle vücudunuzu dinlemeniz ve herhangi bir belirti durumunda vakit kaybetmeden doktorunuzu bilgilendirmeniz gerekir.

Bunun yanında elbette kan şekeri seviyesi dengede tutarak diyabetinizi kontrol altına almanız gerekecektir. Buna göre diyetisyen tarafından hazırlanan diyabet diyet listesini iyi bir şekilde takip edebilirsiniz. Aynı şekilde egzersiz programlarından yararlanmanız ve ilaçlarınızı olması gerektiği gibi, aksatmadan kullanmanız da oldukça önemli başka bir unsurdur.

Bunun yanında komplikasyonların erken teşhisi için önerilen sıklıkta komplikasyon tespit testlerini uygulamanız ve böylece tehlikelerden haberdar olarak öncen önlem almanız gerekecektir.