Kış döneminin gelmesiyle birlikte hastalıkların görülme sıklığı arttı. Dolayısıyla özellikle de tip 1 diyabetli çocuklarda bağışıklığın zayıflaması durumunda ateşli hastalık ve enfeksiyon durumunda şeker dengesizlikleri de beraberinde gelmektedir.
Enfeksiyon ve ateşli hastalıklarda kan şekerini yükselten hormonların (kortizol ve glukagon gibi) seviyeleri artar. Bu durum insülin ihtiyacını belirgin bir şekilde arttırmaktadır.
Hastalık ve İnsülin İhtiyacı:
Ateş durumu vücuttaki insülin ihtiyacını arttırmaktadır (Yaklaşık %25-50 oranında). Ancak hastalık sonucu oluşan iştahsızlık ve dolayısıyla besin alımındaki azalma insülin ihtiyacını azaltmaktadır. Bu yüzden büyük olasılıkla günlük insülin ihtiyacı en az her zaman yaptığınız gibi olacaktır. İnsülin eksikliğinde ketoasidoz riski de oluşabilmektedir.
Hastalık durumunda temel kural: besin alımında düşüşe rağmen insülin dozlarınızı düşürmeye direnmektir.
Kan şekerinin iyi kontrolü vücudun enfeksiyonlara karşı korunmasını arttırır. Bazen hastalık başlangıcında da insülin gereksiniminin arttığı gözlemlenebilmektedir.
Mide bulantısı ve kusma, çocuklarda birçok mikrobik hastalığın ortak belirtileridir. Eğer hastalıkta bulantı-kusma durumu gözlemleniyorsa diyabetli çocuklarda insülin eksikliğinin ilk belirtilerinden de olabilmektedir. Bu gibi durumlarda kan şekeri ve keton seviyelerini kontrol etmek önemlidir. Eğer kan şekeri ve keton değerleri yüksekse insülin eksikliği kaynaklı belirtileri gösteriyor olabilir.
Tedavi Süreci:
Öncelikle mevcut hastalığın tedavisi için bir doktora danışın. Hasta olunduğunda kan şekeri ve keton seviyelerinin düzenli takibi oldukça önem taşımaktadır. Daima insülin alınmaya devam edilmelidir ve mutlaka karbonhidrat içeren besinler tüketilmelidir. Doktor kontrolünde düzenli takip ve ilaç tedavisi sağlanmalıdır.