Genelde ani şeker yükselmesi belirtileri ile kendisini ele veren ancak bazen de hiç belirti vermeden ilerleyen şeker hastalığı, bir diğer adıyla diyabet; çağımızın en yaygın hastalıkları arasında yer almaktadır.
Pek çok kişi insülin dengesizliğine bağlı oluşan bu rahatsızlığı yaşadığının farkında olmadığı için farklı hastalıkları da tetikleyen diyabetle nasıl yaşayacaklarını bilmemektedirler. Dünyanın her bölgesinde artık yaygın olarak görülen şeker hastalığı; temelde iki farklı tip üzerinden bilinir.
Şeker hastalığı deyince akla Tip 1 ve Tip 2 diyabet gelmektedir. Her ne kadar aynı hastalığın farklı çeşitleri olsa da, değişik sebeplerden ortaya çıkan ve çok ayrı tedavi süreçleri isteyen rahatsızlıklar oldukları için; öncelikle gerekli testler ile bunu tespit edip anlamakta fayda var.
Tip 1 diyabet tanısı konulmuş kişiler, şeker hastalıklarının yaklaşık yüzde onuna tekabül eder. Dışsal etkenlerden ziyade doğrudan genetik faktörlerden kaynaklanır. Belirtileri genelde çok belirgin olarak seyreden bir şeker hastalığı türüdür. Tip 2 diyabet ise diyabetli kişilerin çoğunluğunu kapsayan bir şeker hastalığı türüdür. Burada genetik yatkınlık kadar çevresel şartların da etkisi söz konusudur.
Stres, bozuk beslenme düzeni ve fiziksel hareketsizlik gibi etkenler zaten yatkınlığı olan bir insanı Tip 2 diyabet hastası yapabilecek dışsal faktörler olarak öne çıkmaktadır. Her zaman çok belirgin belirtiler vermediği için Tip 1 diyabet kadar net fark edilmeyebilir.
Bu nedenle dünya genelinde şeker hastası olduğunu bilmeyen çok sayıda insan olduğu tahmin ediliyor. Peki diyabet hastalığının belirtileri nelerdir ve hangi noktalarda diyabetten şüphe edilmelidir?