Son Güncelleme Ağustos 26th, 2021 at 03:41 pm

İnsülin Hormonu

İnsülin hormonu nedir dediğimizde karşımıza çıkacak cevap, insan vücudunda midenin arka tarafında konumlanan pankreastaki beta hücrelerinde salgılanan bir hormon olduğudur. Pankreasın insülin salgılama protokolü, kanda bulunan şeker seviyesine göre ayarlanmaktadır.

Kanda artan şekeri dengeleme göre olan insülin hormonu, her insanın ihtiyacı olan bir hormondur. Diyabet hastalarında ise bu durum biraz farklı işler. Pankreasın yeterli insülini vermediği veya vücudun alınan insülini kullanamadığı durumlarda diyabet ortaya çıkmaktadır.

İnsülin Nedir?

İnsülin görevi nedir dediğimizde karşımıza çıkan cevap, “temel etkisi kan şekerini düşürmek olan insülin, yağ, kas ve karaciğer gibi kan şekerini kullanabilecek herhangi bir yapının şekeri yeterli miktarda kullanmasını sağlamaktadır” olacaktır. Kan şekeri arttığında birkaç dakika içerisinde hızlı bir insülin salgısı vücuda yayılır ve buna “ilk faz insülin salgısı” adı verilir. Bu salgı yaklaşık 7 dakika sürer ve sonrasında ikinci faz salgı gelir. Bu ikinci salgı, daha yavaş işler ve süreklidir.

İnsülin hormonu nerede üretilir sorusunun direkt cevabı ise pankreas olacaktır. Sağlıklı ve normal bir kilo durumuna sahip kişilerde insülin salgısı bir gün içerisinde “40±8 IU” olacaktır. Kan şekeri ne zaman yükselirse, insülin de bu zamanlarda salgılanarak vücudun şeker dengesini sağlar. En küçük bir artış bile, insülin seviyesini ve salınımını da tetikleyecektir. Diyabeti olmayan kişilerde, iki tür salınım vardır. Bunlar;

  • Bazal İnsülin
  • Bolüs İnsülin

Bazal İnsülin, genel anlamda kan şekerini tetikleyecek bir durumun yaşanmadığı, normal zamanlarda salgılanmaktadır. Kişinin o an ihtiyacı olan kadar vücuda yayılacaktır.

Bolüs, bir diğer adıyla Prandiyal İnsülin ise, yemek yendiğinde artan kan şekerinin ardından salgılanan tiptir. Yenilen yemeğin karbonhidrat oranına göre salınımda da farklılıklar olacaktır.

İnsülinin Vücutta Çalışma Prensibi

İnsülin görevi, her anlamda vücuttaki şekerin gereken seviyede kalmasını sağlamaktır. Yağ, karbonhidrat ve protein, vücut tarafından öncelikle parçalara ayrılır. Daha sonra ise başka bir formda olacak şekilde yeniden düzenler ve depolar. İnsülin ise, depolama kısmında devreye girer. Glukagon adı verilen hormon ise insülin tarafından depolanan bu maddeleri vücuda salgılamaktadır.

Kan şekeriniz yükseldiğinde pankreas insülin salgılar ve hücrelerin kan dolaşımından glikoz temin etmesini sağlar. Tam tersi bir durumda, yani kan şekeriniz düştüğünde ise pankreas, depolanan glikozun kan dolaşımında olması adına glukagon salgılamaktadır.

Tüm dokularımızda bulunan insülin reseptörlerinin ise iç ve dış bölümü bulunur. Dış kısmı, dokulara bağlanarak seviyeleri kontrol ederken iç kısmı, glikoz taşıyıcılarını uyarmaktadır. Kan şekeri normale döndüğünde ise glikoz taşıyıcılar hücreye geri gönderilir.

İnsülinin Daha İyi Çalışmasına Nasıl Destek Olunabilir?

İnsülin direncini azaltmak ve iyi bir kan şekeri seviyesine sahip olmak için mutlaka doktor desteği gerekse de bizim de yapabileceğimiz şeyler bulunmaktadır. Bunları şöyle listeleyebiliriz;

  • Düzenli bir spor programı uygulamak
  • Vücut değerlerimize en uygun diyet programını danışarak uygulamak
  • Diyabetik yaşam biçimini uygulamaya geçin

Kandaki insülin seviyesi, ancak kan tahlilleri uygulanarak bulunabilmektedir. Sağlıklı, normal kilodaki bir yetişkin için normal insülin seviyesi doktorlar tarafından 100 mg/dl olarak aktarılmaktadır. Bu normal olarak karşılanan değer, 120’ye çıktığında tahliller yapılarak bir problem olduğu düşünülecektir. Bu seviye 126 mg/dl ve üzerine çıktığında ise kişi, diyabet hastası kabul edilir.

İnsülin direncini bulmak için ise basit bir işlem uygulanır. Bu işlem, yaklaşık 8 veya 10 saatlik bir açlıktan sonra alınan kan şekeri ile açlık insülin düzeyi çarpılır ve daha sonrasında 405’e bölünür. Çıkan sonucun 2.5 üzerinde olması, kişide insülin direnci olduğunun bir göstergesidir.

Diğer Yazılarım: LİNK