Diyabet İnsipid

    Diyabet İnsipid, bir diğer adı ile “yalancı diyabet” olarak adlandırılmakta olan bir diyabet tipidir. Bununla birlikte “şekersiz diyabet” ya da “şekersiz şeker hastalığı” olarak da kayıtlarda geçtiği görülmektedir. Ne kadar bir diyabet tipi olsa da, asıl olarak şeker hastalığı ile farklılıkları görülmekte ve yüksek kan şekeri gözetilmemektedir.

    Farklı yaşlardan bireylerde görülebilse de çocuklarda görülme olasılığı daha sık olduğundan özellikle erken yaşlarda tespit edilmesi ve tedaviye başlanılması oldukça önemli bir unsurdur. Bu sebeple de ebeveynlerin dikkat etmesi gereken önemli hastalıklardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır.

    Diyabet İnsipid Neden Oluşur?

    Diyabet insipid nedenleri dediğimizde öncelikle antidiüretik ya da kısaltması ile ADH adı verilen hormondan bahsetmemiz gerekecektir. Bu hormonun vücut içerisinde taşımakta olduğu görev asıl olarak sıvı dengesini muhafaza etmek ve bununla birlikte idrarda bulunan sıvının, böbrekte yeniden toplanmasını ve yapılandırılmasını sağlamaktır. Böbrekler içerisinden suyun geri emilimini yöneterek hem elektrolit hem de sıvı düzenlemesi yapmaktadır.

    Hipofiz bezinin arka tarafından salgılanmakta olan bu hormonun fazla salgılanması ya da yeterince salgılanmaması durumlarında ise kişiler yalancı diyabet ile karşı karşıya gelmektedir. Hafife alınmaması gereken bu hastalığın farklı türleri bulunmakta ve her şekilde tanının konulması ve tedaviye başlanması süreçleri hızlı bir şekilde düzenlenmelidir.

    Diyabet İnsipid Tipleri Nelerdir?

    Diyabet insipid tipleri ise genel anlamda bu hastalığın ortaya çıkma durumuna bağlı olarak karar verilmektedir. Bu anlamda 3 farklı tipe ayırabileceğimiz şekersiz şeker hastalığı, her farlı tipinde farklı tedaviler gerektirmektedir.

    1. Santral Diyabet İnsipid

    Santral diyabet insipid, genel anlamda ADH adı verilen hormonun gerektiği kadar salgılanmamasıyla öne çıkan bir hastalık türüdür. Bu durum genellikle başa, hipofiz bezine gelen darbelerle doğabilmektedir. Bunun yanında bazı ilaçların kullanılması da ADH hormonunun çalışma şeklini etkileyebildiği için bu hastalığa neden olan etkenler arasında sayılabilmektedir.

    Aynı şekilde kalıtımsal olarak da ortaya çıkabilmektedir. Bu sebeple de özellikle küçük yaştaki çocuklarda belirtileri görüldüğü takdirde hızlı bir şekilde doktora başvurulması oldukça önemlidir.

    2.Böbrek Kaynaklı Olarak Diyabet İnsipid

    Böbrek kaynaklı diyabet insipid ise, adında da bahsedildiği üzere birtakım böbrek hastalıkları sebebiyle ortaya çıkmaktadır. Buna göre hipofiz bezinin ADH hormonu salgılamasında görülen herhangi bir açık problem olmasa dahi, böbreklerin işleyişinde soruna yol açabilecek herhangi bir sorun, şekersiz diyabetin bu türüne de sebep olabilen etkenler arasındadır.

    3. Gebelikten Kaynaklı Olarak Diyabet İnsipid

    Gebelikten kaynaklı diyabet insipid ise gebelik süresince plasenta içerisinde üretilen bazı enzimlerin ADH hormonuna etki ederek vücutta geçici şekersiz diyabet ortaya çıkarmasına verilen genel isimdir. Buna göre gebelik sonlandığı takdirde bu hastalık da yok olmaktadır.

    Diyabet İnsipid Belirtileri Nelerdir?

    Diyabet insipid belirtileri arasında öncelikle verilebilen ve hemen hemen her şekersiz diyabet hastasında ortaya çıkan belirtilerden sonra bazı yaygın olmayan belirtiler de sıralanabilir. Buna göre en direkt belirti, ne kadar su içilirse içilsin dindirilemeyen susuzluk hissi ve buna bağlı olarak da oldukça fazla tuvalete çıkmak olacaktır. Bu hastalarda zaman zaman yatağını ıslatma ve bununla birlikte idrar tutamama gibi problemler de baş gösterebilmektedir.

    Bununla birlikte hastalarda şu belirtiler de görülebilmektedir;

    1. Düşük kan basıncı
    2. Ateş
    3. Baş ağrısı
    4. Kalp çarpıntısı
    5. Susuzluk
    6. Kilo kaybı
    7. Kaslarda zayıflıklar
    8. Ağız kuruluğu

    Özellikle küçük çocuklarda dikkat edilmesi gerekli olan bu hastalık, ağlama nöbetleri, kusma, ishal, ateş, el ve ayaklarda aşırı soğukluk, cilt kuruluğu, kilo kaybı ve hipofiz bezinin bir getirisi olarak büyümede ve gelişmede gecikme gözükebilmektedir.

    Diyabet İnsipid Tanısı Nasıl Konulmaktadır?

    Diyabet insipid tanısı konulması için başvurulan yöntemler arasında öncelikle kan tahlilleri gelmektedir. Bunun yanında hastanın detaylı bir tıbbi öyküsünü teslim etmesi istenmektedir. Bunun yanında idrar tahlilleri ile 24 saat içerisinde üretilen idrar miktarı incelenmektedir.

    Bunun yanında hipofiz bezinin de detaylı bir takibi yapılarak MR ya da CT gibi bazı testler uygulanabilmektedir.

    Vücudunuzda yukarıda sıralanan belirtilerden bir ya da birkaç tanesi görüldüğü takdirde zaman kaybetmeden bir doktora başvurmanız gerekmektedir. Böylelikle oldukça ciddi bir hastalığın erken teşhisi ve bunun yanında tedaviye vakit kaybetmeden başlanılması ile sağlığınızı güvenceye alabilirsiniz.

    Diyabet İnsipid Tedavisi Nasıl İşler?

    Diyabet insipid tedavisi, yapılan testler sonucunda ortaya çıkan pozitif sonuçlar eğer erken dönemdeyse yani hafif ise bir tedavi uygulanmaz ancak düzenli kontroller gerektirir. Bunun yanında ise özellikle vücuttaki sıvı kaybını gidermek adına bazı tedavi yöntemleri önerilebilmektedir.

    Aynı şekilde hipofiz bezinin doğur bir şekilde çalışabilmesi adına ADH hormon takviyesi ya da hipofiz bezine iyi gelebilecek farklı ilaçlar verilebilmektedir. Bunun gibi farklı bir tedavi yöntemi ise burun spreyi şeklinde bir ilaç ile hormon takviyesidir.

    Diyabet insipid sebebiyle oluşan kalıcı hasarların tedavileri ise uzun zaman devam ettirilebilse de, tedaviye başlayan kişiler, hayat standartlarını düşürmeden devam edebilmektedir.

    Diğer Yazılarım: LİNK